Kitapta ki en çok sevdiğim cümleler;
Zaman, onu doğru kullanana yanlış yapmaz.
Tembel insan, hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü, ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir.
Gençlerin bir an önce kendilerine gelip yorgunluktan başka bir işe yaramayan geçici heveslerin, boş işlerin peşinde koşturuyor olmanın eleştirisini yapmaları lazım.
Küçük şeyleri küçümseyen yok olmaya mahkumdur.
Hiçbir zevk zahmetsiz elde edilemez, tüm mutluluklar biraz çaba ister…
Bu kitap genellikle insanın psikolojisini etkilemeye ve motivasyonunu artırmaya yönelik geçmişten ve genel geçer bilgilerden yararlanarak örneklerle, güzel bir şekilde hayata geliş amacımızı ve bu hayatta neler yapmamız gerektiğini, nasıl yapmamız gerektiği hakkında bilgi ve yönlendirme yapmış. Daha çok bir konuda bir şeyler öğrenmek isteyen her yaştaki öğrencilere ve daima öğrenmesi gereken insanların hallerinden bahsedilerek onları yönlendirici bir şekilde yönlendirme yapılmış. Karakterin doğuştan değiştirilemez olduğu hakkında ki görüşün yanlış olduğunu her karakterin iyi bir karakter şekline dönüştürülebileceğini kanıtlamıştır.
Kitap içeriği 5 bölümden oluşuyor. İlk bölümde isteksizlik, hayat amacımızdan ve cesaret kırıcı teorilerden bahsediyor.
İkinci bölümde ise insan olarak mücadele etmemiz gereken cinsel dürtüler ve şehvetten kaçınılmasının nedenlerinden ve faydalarından bahsedilmiş. İnsan çalışmak yerine tembellik yaptığında nasıl bu konulara meyillerinin arttığını ve insanı nasıl olumsuz etkilediğinden bahsedilmiş.
Yine ikinci bölümün devamında kötü arkadaşlıkların bize kaybettirdiği şeylerden ve iyi arkadaşların bize kazandırdığı güzelliklerden bahsedilmiş. Kısaca bu bölümde tembel, kötü alışkanlıkları olan insanlarla arkadaş olanların zamanla onlara benzeyeceklerini ve her ne kadar insanın iyi olursa olsun sonunda onlara uyum göstererek onlar gibi olacağından bahsetmiş.
Devamında ki üçüncü kısımda ise, tembellikten bahsedilmiş, insanın nasıl tembel olduğundan ve tembelliğine nelerin yada kimlerin etkisi olduğundan, tembelliği konusunda ki insanın kendi ürettiği bahanelerinden ve çevresinden etkilenerek karakterini ve hayatını nasıl etkilediğine değinilmiş.
Dördüncü kısımda ise, insana çalışmanın vermiş olduğu mutluluktan, çalıştığı zaman ki mutlu hallerinden ve tembellik yaptığı zaman ki insanlara olan kötü etkisinden bahsedilmiş. Çalışmanın güzel yanlarından insana olan katkılarına değinilmiş.
Üçüncü bölüm ise, insanın karakterinin oluşmasında etkili olan toplumsal desteklerden ve insanı eğiten öğretim görevlilerin insanın karakteri üzerinde ki etkilerinden bahsedilmiş. Bir milleti yada toplumu bu öğretim görevlilerinin nasıl şekillendirdiğini ve toplumun geleceğinde nasıl etkili bir şekilde rol oynadıklarını örneklerle anlatmış.
Bölümün ikinci kısmında ise, öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişkinin insanın hayatında ve eğitim sürecinde ki etkisinden bahsederken, tarihten öğrencilerin yada insanların büyük üstadlar belirleyerek onları rol model alarak kendi psikolojilerine ve karakterine nasıl etkide bulunduklarından bahsedilmiş.
Dördüncü bölümde ise, temel olarak iç kaynaklarımız diye tabi ettiğimiz kaynaklardan bahsedilmiş. Bunlar;
- Derin düşünme yani tefekkür.
- Eylem yani harekete geçmek.
- Beden sağlığı.
İlk kısımda, insanın doğasında var olan tefekkürün önemine değinilmiş. Tefekkür ederken insanın ruhen, psikolojikmen ve bedenen nasıl faydaları olduğunu söylemiş, insan hayatına olan katkılarına bahsetmiş. Tefekkürün sadece psikoloji ruh halinden değil, kimyasal ve biyolojik olarak da katkıları olduğunu anlatmış.
İnsanın nefret etmekten, umutsuzluk verici ortamlardan kaçınılmasından, boş işlerle uğraşmanın kötülüğünde, içini kemiren düşüncelerden, saçma işlerden uzak durmasını öğütlemiş.
İnsan kafasının her zaman meşgul olduğu durumlarda daha sağlıklı bir şekilde hayat yaşayacağını anlatmış. Tembel, boş ve faydasız işler yaparken kendini nasıl yıprattığını ve bunun kötülüğünden bahsedilmiş.
Bölümün devamında, tefekkürün nasıl yapıldığından ve tefekkür sayesinden insanın neler kazandığına değinilmiş.
Kargaşadan uzak durmak, tefekkür etmek, içimizi dinlemek, faydası olacak kitaplar okumak, notlarımızı tekrar tekrar okumak ve hangi davranışın nasıl bir tehlike yaratabileceğini somut olarak derinlemesine düşünmek akıl yürütürken bize yardımcı olacak en önemli adımlardır.
Üçüncü kısımda ise, derin düşünme yani tefekkürün sadece tek başına bir işe yaramayacağını, insanın tefekkür ederken de gayret, emek vermesi gerektiğinden bahsetmiş.
Ani çıkışların büyük düşüşleri olur. Mütevazı, küçük bir tohum gibi basit alışkanlıklar büyük davranışlara dönüşür. ” der kitapta.
Hareket etmenin öneminden ve hareket etmenin aslında insanın isteğinden kaynaklı olduğu belirtmiş. Tüm hareketlerin ve cesurca girişimler birbirinden farklı iki şekilde geliştiğinden. Bir iş ya ani, keskin, büyük bir enerji sarf edilerek ya da uzun soluklu, azimkar, sürekli, sabırlı, sebatkar biçimde halledileceğinden bahseder.
Zaman, onu doğru kullanana yanlış yapmaz…
Dördüncü kısımda ise,
İrade terbiyesini yaparken psikolojik olarak ele alınan bu konuların yanı sıra bunları etkileyecek olan bedenin sağlığınında öneminden ve beden sağlığına nasıl dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedilmiş. Mesela, sıkıldığımız zaman kısa yürüyüşlere çıkmak yada hayatımızın belirli zamanlarını sadece dinlenmeye ayırmak, doğa ile spor ile ilgilenmek gibi yöntemlerden bahsetmiş.
Beşinci bölümde ise,
Düşüncemizin irademizin üzerinde ki etkisine değinilmiş. Düşüncemiz nasıl olursa irademizinde öyle olacağını, güzel düşüncelerin güzel iradeler oluşturacağını, kötü düşüncelerin ise kötü düşüncelere sebebiyet verdiğini söylemiş.
İkinci kısmında ise,
Duygularımızı kontrol etmemizi ve bu duygularımızı kontrol ederken dikkatli olmamızı söylüyor. Duygusal hallerimizin irademizin terbiyesinde ki etkisinden bahsedilmiş.
“bana ne derler” durumunun sevimli, saygılı ama içi
boş insanlar yaratacağından bahseder.
İnsanın sadece günlük yaşantısında olmayıp geleceğini de planlaması ve ona göre hareket etmesinin önemine değinilmiştir.
Son kısımda ise,
Aklın gücünden bahsedilmiş. Karakterimizin oluşmasında, hayatta diğer şeyler arasında ilişki kurmamızdan, insanın kendini ve yaptığı yapacak olayları kavramasında, dini ve manevi durumlarda aklın öneminden bahsedilmiş.
İnsanoğlu inancını, düşünce, his ve hareketlerini bir tür
önseziyle renklendirerek hayatı yakalayabilir.
Büyük insanları yetiştirmenin temelinde, akla atfedilen birincil önceliğin iradeli ve canlı olması halinde böylesi büyük insanların yetiştirilebileceğinin mümkün olduğunu anlatmış.
İnsana eğitim aldığı ilk günlerden itibaren iradesine hakim olmayı sağlayan ahlaki ve manevi değerlerin öğretilmesinin şartlığından, şayet çocuk özgür yetişsin diye de özgür bırakılırsa hiç bir işe yaramayan insanların ortaya çıkacağından bahsedilmiş. Kişinin yavaş yavaş kendine hakim olmasının zorunluluğundan yani iradesinin kendi elinde olduğundan terbiye edilmiş vaziyette olması gerektiğini anlatmıştır.